Efesli Artemis neden önemli?Meryem Ana evi ile bağlantısı Ne? / Ali Narman
- sosyalbilimlerli
- 20 Nis 2023
- 3 dakikada okunur
Efesli Kibele yani Artemis heykeli 18 Eylül 1956'da bulunduğunda dünya şoka uğramıştı. Çünkü inançların "bu derece" medeniyetler arasında geçişken olunduğu tahmin edilemiyordu. Bazı yazıtlardan ve buluntulardan şüpheleniliyor buna göre kaynaklar yazılıyordu. Tezler değişti bazıları ispatlandı, tarihi bilgiler sil baştan yazıldı. Bu güzel Artemisin Efes müzesinde karşısında büyük Artemis var. Onun figürleri daha silik ve keskin. Fakat fotoğraftaki daha estetik ve güzel. Kibele; Hititlerde Hepat sonra Kubaba(Kibele ismi buradan geliyor fakat Kibele; Çatalhöyükten beri var. Yani 8 bin yıldan çok eski belki de Göbeklitepe'ye kadar gidiyor), Frig uygarlığında Kubile Matar (Dağın Anası), Antik Hellenistik dönem Kybele ismi ile süregelmiş. İsa'dan önce Roma’da Magna Mater olarak anılmıştır. Hatta sonraki imparatoriçelerin siyasi unvanı Magna Matar olmuştur. Anadolu'dan çevre kültürlere de Kybele törenleri yayılmış sonra farklı dinsel törenlere evrilmiştir. 12-25 Mart aralarında gerçeleşen törenlerde birinci gün çam ağacı dikilir, ikinci gün kurban kesilir, üçüncü gün ise neşe ve eğlence günüdür ve genelde üç gün sürer. Kibele tarih öncesi ve ilk çağlarda bereketin ve var oluşun mayalayıcısıdır. Tarımın, hayvancılığın her türlü doğumun temsilcisidir. Aynı zamanda ay tanrıçasıdır. Aydaki değişiklikleri o yapar. Ayın gareketleri doğum ve ölüm tekrar doğum ile eşlenmiştir. Bu yüzden ilk takvimler ay hareketlerini esas almıştır. Bu sebeple alnında ve boynunda hilal ile dolunayı simgeleyen şeyler bulunur. Başındaki üç kat şehirlerin kurucusu sembolü olduğunu ifade eder. Gerdanlığında akrep, insan figürleri ve yengeç 🦀 🦂 gibi çeşitli hayvanlar var. Bunlar Artemisin Ay Tanrıçası olduğunu gösteriyor. Akrep ise Hades ve Plütonu. Yani Artemis astrolojiye de göz kırpıyor. Hades ölülere hükmeder malum. Artemis'in onunla da Zeusla da bağı var. Üstünde Grifonlarla (kartal başlı aslan) altı kat halindeki eteği, dörtgen biçimli plakalara bölünür. Her dörtgenin içinde aslanlar, boğalar, keçiler, grifonlar, sfenksler ve arılar kabartma olarak gösterilmiştir. Bunlar Artemis'in doğa üstündeki egemenliğinin simgeleri olarak kabul edilir. Hatta çok enteresan olaylara sebebiyet vermiştir. Bunlardan en bilineni şehirdeki gümüş üreticilerinin şehre gelip Hristiyanlığı yaymak isteyen havari Paulus karşı yapılan ayaklanmadır. Şehre gelen Paulus tek tanrıcılık konuşmasını büyük tiyatroda yapar. Ardından gümüş işletmecileri buna sinirlenir ve şehirde büyük bir ayaklanma çıkarırlar. "Artemis uludur! Artemis uludur! Nidaları ile kuretler caddesi yıkılır. Paulus linçten zor kurtulur. Anadolu'daki Roma hakimiyetinin en güçlü olduğu dönemde, Efes bir ticaret şehri olarak büyük bir güce erişmişti. Ortadoğudan ve Asya'dan gelen mallar Efes limanına ulaşıyor, buradan Avrupa'nın çeşitli şehirlerine gönderiliyordu. Aslında Efes'in zenginliği sadece ticaretle sınırlı değildi. Artemis tapınağı hac merkeziydi. Efes'e gelen hacılar, özellikle gümüşten yapılan adak heykelleri satın alarak şehre büyük miktarda para bırakıyorlardı. Artemis burada yine bir güç ve eylemde belirleyici etki uyandırmıştı. Efes'te yazılanlara göre Artemisi anlatan yazıtlarda ondan; kurucu, kurtarıcı, yol gösterici, yenilmez, öğüt veren, inandıran, dinleyen, kabul eden, lütufkar, özgür, yasa yapıcı, kraliçe, dünya kraliçesi, görkemli, ışık saçan, beyaz yüzlü, kader tanrıçası, dokunulmaz, daima hazır, ebe, geyik avcısı ve Zeus’un güzel kızı diye bahsedilir. Artemis (Kibele) Efes için o kadar önemlidir ki Hristiyanlık sonrası Meryem Ana'ya Artemis'in inanç kültleri yerleşir. Sanıyor musunuz Meryem Ana'nın evi vardı gerçekten Selçukta? Evi neden burada? Aslında Meryem Ananın yolu Artemisten dolayı buraya düşmüş. Yani burada Meryem Ana falan yok hâlâ Artemis var. Doğu Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı kabul edip de devlet dini ilan edince Efes büyük acılar çekti. Roma şehri Efes İstanbul'dan gelen emirlerle yağmalandı. Din değiştirmeyen Efesliler kâfir ilan edildi. İşkenceler yapıldı, yakıldı, yıkıldı. Bir sürü tarihi eser parçalandı. Paganist imparatorların heykelleri ve onunla anılan her şey tahrip edildi üzerlerine hac çizildi. Ki Agustus'un heykeli hâlâ Efes'te bunun
ispatı. Bizans bıraksaydı Efes ile ilgili günümüze pek çok şey gelebilirdi. Ama gelemedi.
Ali NARMAN
Yorumlar